Sana Gurbet Adını Verdim!
Sana Gurbet Adını Verdim Aysel’e Dağlarım, taşlarım, ovalarım zulüm altında Vurguncular atbaşı yarışa durmuş Yol gidiyor yüz yılların kervanı Denizlerin üzerinde yelkensiz Çağlar boyu örselenmiş türküler Gözlerimde sızım sızım damlalar Yumuk yumuk ağlıyorum Benim dağlarımı görsen öyle demezsin Benim köylerimi görsen ağlarsın Yollarım, ırmaklarım, göllerim, ovalarım Sefilleri oynuyor bu milenyum çağında Duygusuzluğun, düşüncesizliğin Tomur tomur terlediği süreçler ikliminde Bir fotoğraf gölgesine parmağımı basıyorum Bir fırtına kopuyor beynimin ortasında Fotoğrafı duvara asıyorum İnsan hiç çiçeklere küser mi? Gurbetin kucağında Hallaç pamuğuna döndü yüreğim Fırtınalı geceler Kanatır gönlümün can damarını Öylesine göçmen ki bu yaşam Karışır durmadan çan seslerine Bir nefeslik canı kalmış dünyanın Çaresizlik hırçın kılmış evreni Doğal değişimler uyarıyor insanı Öksüz toprak yetim orman telaşta Zulüm yalnız insana ol