Anaçbend’in Ötesi
Çocukluğum Merhaba…
Gülşen bağından
geçtim
Dostların
türküleşen sesini duydum
Sevinç gözlerimi
tırmalıyor
Sevinç, biner
ellerimin üstüne, usulcana
Ve ben duyarım
şahdamarın atışını
Yaranın kanayan
yanında fitil
Ekmeği kana kesmiş
insanlar içindeyim
Boynu bükük bir
dal gibi ortada
Tek başına
bağırmanın anlamı yoktur
Sessiz sedasız
çekip gitmenin de
Yaranın kanayan
yanında fitil
Sorarım sana,
Olur olmaz bir
zaman
Aynalara dökülen o
gözler kimin?
Fildişi bir
tarakla saçlarını tararsın
Bıçaklar üstüne
düşende yürek
Yaranın kanayan
yanında fitil
Meram Çayı bir
incecik dal olmuş
Artık balık
taşımıyor nedense
Arada bir
hırçınlaşır
Kuduz tutmuş aç it
gibi çırpınır
Vurur belini
toprağa
Vurur belini
yosunlu dağ eteğine
Günler günü
kovalıyor
Aylar yılı
Her geçen gün döne
döne
Sevdiğim kız gelin
olmuş gidiyor
Gönlüm ağlar
ozanca
Umut ile keder ile
yan yana
Yaranın kanayan yanında fitil
Türküler söylenir
yeşil çimen üstüne
Maniler dizilir
güzel sevdalar için
Usta dillerin
somut kalıntıları
Susuz kalmış
çöller gibi seni arıyor
Öfke gelir,
çöreklenir gözlerime usulca
Düşer hayalime
mavzerin soğuk yüzü
Ve gecenin ortası
zifiri bir karanlık
Yaranın kanayan
yanında fitil
Gülşen bağından
geçtim
Hey dağların kaval
çalan çobanı
Anaçbend’in
ötesine yolum düşecek
Sevdalı günlerin
acısını duyarım
Tomurcuğa dursun
bütün çimenler
Ağaçlar yeşil
yeşil
Sular mavi
Çocuklar ekmek
için ağlıyor
Hani senin
bereketin ey toprak
Uçup giden
kuşların izi bile kalmadı
Kaldı gör işte
Yaranın kanayan
yanında fitil
Acı poyraz yalım
yalım
Saçlarımı yalayıp
öyle geçiyor
Ömrüm,
Bir içimlik sigara
olsa bile
Ayıptır, günahtır
bana kahredip durma
Zaten gönlümün dar
noktasında
Hüzün çiçek açmış
leylaklar gibi
Hüzün, gözleri kör
tarlakuşu
Pusulamış oturur
Ellerin elimdeydi
günün birinde
Anımsıyorum
Sokaklarda
koştuğumuz günleri
Usul usul
ezgilenir gözlerim
Şimdi, hayatın bu
deminde
Umut şahlanmış bir
kısrak gibi
Koparıyor
dizginleri
Dörtnala...
Salar kendini
Kah yoksulun
bağrına
Kah gelinlik
kızların dudağına
Akşamın alacası
Budanmış dal gibi
kalmış ortada
Hüzünle dalaşmış
kabuğun rengi
Hasretim çırpınır
bir koyu gölge
Tarlada başak,
memede süt
Tükenmeyen
umutları yakalıyorum
Karışıyor ellerim yağmurların
içine
Yaranın kanayan
yanında fitil
Yeşilin sudaki
akışıyla
Çiçekler renk
bulur, dağlar ısınır
Düşer ellerime
sevdanın sesi
Bu gönlüme
ayrılığın acısı
Yapraklara
çarpınca
Gönül sultanıydı
çağlayan dere
İşgücüm aman aman
Dem çekmenin
zamanıdır sevdiğim
Yarıda bırakılmış
yazılar gibi
Bir gözümü
güvercinler taşıyor
Bir gözümü saka
kuşu
Umarsız geceler
vakte ulaştı
Ateş çemberinden
geçmiş olsak da
Umut bugünden
sonra
Doğan günün
eteğine tutunarak
Şiir yazan ozanın
kucağına koşuyor
Orhan Bahçıvan
»Şiiristan
Merhaba, Toplum Yayınevi, 1989«
Yorumlar
Yorum Gönder